Mükemmellik yalnızlık mı?
Mükemmel olan bu tanımını etki ettiği herkese ispatlamak zorunda olmadan kabul ettirebilendir.
Güneş mükemmeldir ve etkisini şu anda olduğu gibi gösterirken zorunlu olarak maruz kaldığımız bu etkiye muhtaç olmamız ilk cümlede söylediğim gibi güneşin mükemmelliğini ispatlamadan kabul ettirmesini sağlar.
İki kişilik zirve olmaz
Zirvenin gerektirdiği rekabet için vazgeçilmez olan en az iki seçenek,başarı durumunda da başarısızlık durumunda da yalnız kalır ve ya başarının ya da başka seçeneği olmadığı için başarısızlığın zirvesine çıkar,ikisi aynı anda aynı zirvede olamaz ancak aynı anda rekabet halinde olur.
Bütün geometrik şekillerin temelini oluşturan üçgen düşünüldüğünde 3 ayrı zirvesi olan bu nesnenin bütün zirvelerinde tek noktanın bulunduğu görülecektir.
Üst’ün tanımına göre alt ta da bir şey olması gerekir.
Grup içgüdüsüne karşı koyamayanlar en yukarıdakinin üstte olduğunu karşısından bakana kabul ettirebilmek için ihtiyaç duyduğu gerekliliğin rolünü oynamış olurlar.
Burada üst zirve,gereklilik aradaki,zirvenin en yukarıda olmasını sağlayan bir noktadır.
Issızlıktan çekinmek
21.Yüzyılda toplumlar arasında itibar edilen değerlerin başında gelen sosyal hayat;
insan topluluklarının oluşturduğu grupları günlük ya da hedefsel başarıda vazgeçilmez olarak görmekte,bu yanılgısının farkına varamamasının sebebi olarak aldığı desteği oluşturan insanların bu düşünceye inanma gereği duymadan bu hayat tarzını bilinçsizce kullanması göstermektedir.
En üstte olmak için aynı seviyede kimseyi bulamamak gerekir,bu ıssızlık yukarıda bahsettiğim yanılgının sonucunda insanları bunu yaşamadan korkutmaya mecbur bırakmış,insanlar her zaman zirvenin tekliğini yaşamak yerine sağına ve soluna bakınca kendisine benzeyen fakat bunun kendisine ne fayda sağladığını bilmediği insanlarla karşılaşmak istemiştir.
En üstte olan,yeni olan herşeye ilk ulaşırken; tabandan gelen olumsuzluklara da bunların kendisine en son geleceğini bildiği için en hazırlıklı olandır.
Toplumu kullanıp,topluma katkı sağlamayanlar
Potansiyelinin farkında olmadığı için devam etmekten çekinmek zorunda kaldığını düşünen insanlar 100 katlı bir binada 20.kata kadar çıkıp yukarıdaki seksen katın bu yirmi kata bağlı olduğundan şüphe duyup yirminci katın ondokuzuncu kata bağlı olduğuna emin olan adama benzer.
Potansiyeli kendisini zirveye çıkaracaktır belki fakat o bulunduğu konumdan ileri gitmek için sırtını dönmek zorunda olduğu topluma gözleri dalan bir insan gibi bakmaktadır; toplum normları onu o kadar etkiler ki elindeki zinciri ileri atıp kendini çekmek yerine yüzyılların alışkanlığının temsilcisi olan ortak değerlerin kullanıcısı konumundaki toplumun elindeki zincirin,dayanıklılıkta kendisine ait olan ve kullanma yetkisinin bulunduğu zincirden daha üst seviyede olduğunu düşünür.
Fakat şunu unutur;kendisi zinciri uzatmazsa bütün nesiller aynı zinciri kullanmak zorunda kalır ve kaçınılmaz sonda bir gelenekçilik uğruna nesiller amaçsızca birbirinden kopmaya başlar.