Bu gün Google rehberi rumuzu ile Google Groups’da Google Site Yöneticisi Yardım Grubunda kişilere yardımcı olmaya çalışan Bahar güzel bir yazı kaleme almış çok hoşuma gitti ve meraklı arkadaşlarla paylaşmak istedim.
Aynen buraya alıntı yapıyorum.
Bu sıralar grupta en çok gözüme çarpan, Google’ın Türk sitelerini nasıl dizinlediği ve arama sonuçlarındaki dalgalanmalarla ilgili yapılan çok farklı yorumlar. Türkçe, Google’ın çok önem verdiği dillerden biri ve özellikle son yıllarda Türk pazarını yakından takip ettiği bir gerçek. Bu nedenle belli noktaları açığa kavuşturmak ve çok tartışılan bazı konularda öneriler vermek istiyorum bu yazıda.
Sitenizin gücü içeriğinden gelir: Bu konuda verilebilecek en iyi tavsiye, site ya da bloglarınızı oluşturmadan önce okuyuculara neler sunacağınızı düşünmektir. Bu konuda başarının anahtarı özgün ve yararlı bilgiler sunmaktır. Alıntı içerikle bir sürü sayfa oluşturmak ya da otomatik olarak alıntı içerikli sayfalar yaratmak (en sık gördüklerim komut dizileri ya da İngilizce adıyla script’ler ve RSS beslemeleriyle yapılanlar) uzun vadede sitelerinize fayda sağlamaktan uzaktır. Alıntı yaptığınız kaynaklar çok iyi bilinen ve faydalı kaynaklar bile olsa, kendinizden bir şeyler katmadığınız sürece (örneğin farklı bir servis ya da size özgü, alakalı içerik) kullanıcılarınız için çok da değerli olmayabilir. Özgün ve faydalı içerik oluşturmak için emek sarf etmeye ve zamana ihtiyaç olduğu bir gerçek. Ancak uzun vadede çok etkili bir stratejidir.
Şöyle bir örnekle devam edelim: Eğer siteniz farklı kaynaklardan makaleler topluyorsa ve size ait özgün makaleler ya da yorumlar içermiyorsa, bu demek oluyor ki içeriğiniz zaten diğer sitelerde mevcut. Bu nedenle yinelenen içerik sorunuyla karşı karşıya kalacağınız gibi kullanıcılara özgün içerik sunmaktan da uzaklaşmış olacaksınız. Bloglarınızda da bu konuya önem vermenizi öneriyorum. Bloglar şüphesiz ki çok eğlenceli, kullanımı kolay ve faydalılar. Bu nedenle de çok popülerler. Ancak orijinal içeriğiniz çok az ya da hiç yoksa, bloğunuza fazla kullanıcı çekmeniz ya da sıralamalarda mevcut yerinizi korumanız oldukça zor.
AdSense’i verimli kullanmak: Sitelerinizden reklamlar aracılığıyla gelir elde etmeye başlamadan önce faydalı içeriğe sahip olduklarından emin olun. Reklam gelirleri içeriğiniz zenginleştikçe kendiliğinden gelecektir. Aynı şekilde özgün içerikli sitelerin AdSense gelirleri, ziyaretçilere hiçbir fayda sağlamayan sitelere oranla çok daha yüksek olacaktır.
Yazdığınız konuyla ilgili bilgi ve söz sahibi olmak: Eğer içeriğinizle ilgili söz sahibi iseniz, o konuda arama yapan kullanıcıları doğal olarak sitenize çekebilirsiniz. Kullanıcılar sitenizi faydalı ve kaliteli bulurlarsa tekrar tekrar ziyaret eder, referans gösterir ya da diğer kullanıcılara önerirler. Bu durum Google’ın sitenize bakışını da etkiler. Kullanıcılar için değerli olan bir kaynak, Google için de öyledir.
Son olarak tekrar hatırlatmakta yarar var: Eğer Google’ın sitelerinizi yanlış değerlendirip yönergelerine uymadığına karar verdiğini düşünüyorsanız lütfen yine de yönergelere bir kez daha göz atıp sitelerinizi gözden geçirin. Hatta mümkünse, konuyla ilgilenebilecek birine kontrol ettirmek de fayda sağlayabilir. Her şeyin yolunda olunduğundan emin olduktan sonra Site Yöneticisi Araçlarından yeniden değerlendirme isteğinde bulunabilirsiniz.
Bahar hanımın yazdıklarını blog yazan arkadaşların, yeni blog açan orijinal bir şeyler üretmeden bir sürü vakitlerini boşa heba eden arkadaşlarımın da iyice okumasını ve yaptıklarının uzun vade de hiç bir işe yaramayacağını hem vakitlerini hem de sistem kaynaklarını boşuna tükettiklerini anlamalarını dilerim.
“Google’dan Bahar: İçeriğiniz ne kadar orjinal?” için 3 yanıt
yazdığınız konuyla ilgili bilgi ve söz sahibi olmak
işte bunu çok tuttum… 🙂
çok hoş bir yazı olmuş. ben çok beğendiğimi söylemek isterim. şu google bir de adsense'i kabul etseydi, çok iyi olacaktı. 🙁
gerçekten bilgilendirici bir çalışma.