Kategoriler
Blog

Blog girdisi yazarken aklınızda bulunsun!

Bu benim blog.wolkanca’da ilk yazım ve açıkçası nasıl başlayacağıma karar veremedim. İlk yazımla patlama yapmalıyım; yorumlanmalı, tartışılmalı dedim. Ama öyle bir konu bulamadım 🙂

Neyse ilk yazıma(başlıkla ilgili olmasa da) blog.wolkanca’ya katılışımdan ve kendimden bahsederek başlayayım. Ben Burak… Mersinin Tarsus ilçesinde yaşayan, 16 yaşında bir lise öğrencisiyim. Grafik tasarım ve css+xhtml tasarımla epeyce haşır-neşirim son zamanlarda. Arada blog yazmaya da hevesim oldu, yazdım ama hep kendimde kaldı… Kendime blog açmaya üşendim diyelim. Daha sonra "Ya!" dedim, "İlla ben mi açacağım başkalarının bloglarında da yazarım ufak tefek yazılarımı…" Sonra Bildirgeç’e üye oldum.

Bildirgeçte ilk birkaç yazımdan sonra google amcaya yazı başlıklarımı yazıp aramaya başladım. "İyi bir blog yazarı olmak için ipuçları" başlıklı yazımın, blog.wolkanca’da İyi bir blog yazarı olmak için ipuçları linkinde alıntılandığı gördüm. Yorumları okuduğumda ise epeyce güldüm.(bkz:o sayfadaki yorumlar ve benim sondaki yorumum)

Neyse Volkan abimle tanıştık, muhabbet ettik derken Volkan abi bana burada yazmayı teklif etti. Ben de seve seve yazacağımı söyledim. Hayırlısıyla da ilk yazımı yazıyorum.

hoşgeldin neoberg
Çok uzattım galiba artık başlıkla ilgili bir şeyler yazayım 🙂

Bu yazım da yine yazımın önceki bölümlerinde bahsettiğim yazımın konusuyla benzer nitelikte. Yine blog yazarlarına yönelik.

Ten Tips for writing a blog post linkindeki yazı hoşuma gitti ve bunu da Türkçeye yorumlamam gerektiğini düşündüm. Haydi Bismillah…

  1. Her zaman düşüncenizi belirtin: İnsanlar blogları severler, çünkü bloglar gerçek insanlar tarafından yazılır, ciddiyet içerisinde boğulan şirketler tarafından değil. İnsanlar diğer insanların ne düşündüklerini bilmekten hoşlanırlar, siz de bir insansınız değil mi? Yani sizin de ne düşündüğünüzü bilmek isteyeceklerdir. Konunuz hakkında düşündüğünüz herşeyi yazın, paylaşın…
  2. Çılgınlar gibi link verin: Yazınızı mutlaka konuyla ilgili başka sitelerdeki linklerle destekleyin.
  3. Kısa ve öz yazın: Az sözle çok şey anlatmak önemlidir. Zaman az ve insanlar meşgul. Okuyucuların yazdıklarınızı tam anlama süresini ses hızına yetiştirmeye çalışın.
  4. Yazacak bir şeyiniz yoksa uzatmayın: Yazacak birşeyiniz olmadığında; örneğin 250 kelime ile bu durumu anlatın.
  5. Başlığınızı iyi düşünün, canlı başlıklar seçin: Tüm yazınızı başlıkta özetleyin ve başlığınız sayesinde okuyucuda yazınızın devamıyla ilgili merak uyandırın. Bunu nasıl mı yapacaksınız? Gazetelerin manşetlerine göz atın.
  6. Hissederek yazın: Hakkında bir duygunuz olmayan bir konuda yazdığınız yazılar yapmacık olacak dolayısıyla başarılı olmayacaktır. İlgi alanınıza girmeyen konularda kesinlikle yazmayın!
  7. Listeler kullanmaya özen gösterin: Aynı yazıyı düz yazı ve maddeler halinde yazdığınızı düşünün. Emin olun düz yazıyı okumak, maddeleri okumaktan binlerce kat sıkıcıdır.
  8. Yazınızı düzenleyin, temiz tutmaya çalışın: Bütün yazınızda kullandığınız belli bir düzen olsun. Örneğin; paragraf başlarınız belirli bir standartta olsun.
  9. Yazılarınız göz gezdirmek için uygun olsun: 7. Maddeye geri dönün
  10. Yazdıklarınız tutarlı olsun: Yazınızdaki cümleleriniz, kendi içinde ve diğer yazılarınızdaki düşüncelerinizle zıtlık göstermesin. Bu okuyucuda pek iyi bir izlenim oluşturmayacaktır.
  11. Son düzenlemeyi mutlaka yapın: Yazınız bittikten sonra mutlaka tekrar gözden geçirin. Yazarken farketmediğniz birçok hatanız olabilir. Son kontrolü yapmadan "GÖNDER" butonuna basmayın.

Haydi kalın sağlıcakla 🙂

hoşgeldin neoberg.
bildirgecteki tüm neobergler kardeşimizdir 🙂 bildirgecden şikayetçi kazanamıyorum diyen eleştiri kabileyeti yüksek, genç, dinamik, rakı ve balık seven tüm arkadaşlara kapımız açık.
biz aslında bildirgec dekilerden daha çok seviyoruz bildirgeci, 🙂 valla.
pis alıntılarım.

hoşbulduk volkan abi 🙂 ilk yazımızı hayırlısıyla yazdık 🙂 rekı balığı kargoyla alacağım 😀

merhaba uzun süredir blogunuzu okuyorum güzel yorumlar ve konular acıyorsunuz bende amatörce bişiler yazıyorum kendi siteme. size de kolay gelsin 🙂

dört sene de bir denk gelen 29 şubat ekstra gününün, hem de mübarek cuma ya denk geldiği bir zamanda yapılan rakı-balık muhabbetini diyanet ve yeşilay adına kınıyorum…

bu arada neoberg, wolkancadaki ilk yazın 29 şubat a denk gelmiş, dört sene de bir kutlayacaksınız. şansına küs…
(bildirgeçteki intihali saymazsak 😀 )

@eminimsi
seni de alıntılarım dikkat et kendine rakılar ilaçlı (:
bizde değişik tipler var cumadan çıkıp kumkapıya fasıla giden bildiğim ve gördüğüm insan sayısı pek çok. hem rakıyı ruslar icad etmedi değil mi?

tamam o zaman bana nohut-pilav ayran söyle barışalım… (tavuklu, ketçap-karabiber de olacak)
ayran öz ve öz türk malı 🙂

neoberg hoşgeldin 🙂 ingilizcen de baya kuvvetli ! güzelcene okuyoruz yazılarını

neoberg, hoşgeldin. yeni yazılarını bekliyoruz. sağlıcakla kalın.

hepiniz teker teker sağolun arkadaşlar, abiler, ablalar…hoşbulduk 🙂 kubilay, saolasın sen de. aklıma takıldı oradaki ünlemin ima gibi bir anlamı var mı? 🙂