Kategoriler
Hayattan

Yağmur

Bir domuz gribidir aldı gidiyor şu aralar. Önceden de kuş gribi vardı. Zaman içinde türlü türlü hayvan gripleri de peydahlanacaktır. Boyun uzatan zürafa gribi, vücutta siyah çizgiler çıkartan zebra gribi, vücudun refleks olarak renk değiştirmesine neden olan bukalemun gribi gibi. Gerçi bu domuz gribi, direkt domuzdan bulaşmıyor ama olsun. İsmine kıl oldum bir kere!
Ben bu salgın hastalıkların ortaya çıkarılıp, insanların da kobay olarak kullanılarak, aşılarının tüm dünyaya pazarlanmasından nefret ediyorum. Sahi ben kuş ya da domuz gribi olmuş bir tane kodaman görmedim. Gören varsa beri gelsin de bana söylesin. Öyleyse haydi fakirler aşıya!

Kendimce tedbirlerimi alıyorum tabi ki, herkes de almalı. Ama nasılsa bir gün öleceğiz felsefesiyle dışarıdaki yağmurun, o romantik havanın, insanı kendine getiren bu soğuğun tadını çıkartmaktan alıkoymayacağım kendimi. Bunaltıcı sıcaklara 4-5 ay boyunca sövmüş biri olarak, beklediğim mevsimin eninde sonunda gelmesinin bayramını yapacağım. Belki hasta olurum ama olacaksam da çok sevdiğim yağmurun altında yürüyüp ıslanarak olurum.

Yapım bu, ne yapayım.