Ben bloguma yeni bir şey eklemeden önce mutlaka o konu üzerine internette abartmadan minik bir araştırma yaparım, bunun faydalarınan biri de işte Ferruh Mavituna sitesinde ki Nasıl soru sorulur ve cevap alınır başlıklı konu. Aklıma böyle bir şey yazmak geldi dün.
Konunun tamamına katılıyorum aslında her şeyi yazmış arkadaş, burada sadece birkaç ekleme yapacağım veya üzerinden geçeceğim. Ben bu tür bir şeye blogumda değindim diye anımsıyorum ama kim bilir hangi eklediğim konudadır, benim bloguma böyle şeyleri yazma tarzım genelde insanlara sert ve itici gelir, nerededir ara ki bulasın, hep derim bir şey yazıyorsam ona atacağım başlık bazen veya çoğu kez yazacaklarımdan bile önemlidir çünkü onu daha sonra bulması kolay olur.
İlk olarak özellikle belirteyim, çok soru sorulan biri olmak kötü bir şey değil, iyi bir şey de değil, çok önemli bir şey de değil, işe yarayan bir şey de değil lütfen abartmayalım hiçbirimizin fazladan bir organı yok mahlukat aynı mahlukat, çok fazla insanın ulaşabildiği bir medyada iseniz burası Televizyon da olur, gazete de, internet sitesi de olur insanlar mutlaka size alakalı alakasız sorular gönderir.
Bu tür soruların, iletişim taleplerinin farkı, daha doğrusu en belirgin özeliği soruların gönderildiği nokta da olan kişi ile soruya muhatap olan tarafın hiçbir şekilde birbirini tanımamasıdır bu durumda edep, adap terimleri bir hayli önem arzediyor.
Soru sorduğum taraf benim soruma cevap vemek zorunda değil.
Bu en önemli husus, hiç tanımadığınız ve hiç görüşmediğiniz birinden sorduğunuz soruya mutlaka cevap beklemek anlamsızdır fakat medyalar da(tv, gazete, internet vb) olan insanlar konumuna, bölgesine göre göz önünde oldukları için insanlar bir süre sonra tanışıyormuş gibi oluyor. Mesela yılardır kitaplarını, köşesini okuduğum takip ettiğim bir köşe yazarı ile tanışıyormuş gibi hissederim ben halbu ki adama bir kere bile merhaba demişliğim elini sıkmışlığım yok.
Cevap beklentisi yerine tersine soruyu gönderirken hiç cevap alma umudumuz olmamalı, örneğin ben bir internet sitesi yöneticilerine 30 defa yazdım ama bir kere bile cevap alamadım ve inanın buna hiç şaşırmadım çünkü herifçiler bana cevap vermek zorunda filan değil tanımam etmem, ticari bir ilişkim de yok veya kamu hizmeti yapmıyorlar hani bilgi edinme yasası filan var o da değil.
Nasıl soru sorulur ve cevap alınır başlıklı sayfaya tıklayıp devam edebilirsiniz.