Sosyal medya algoritmaları bize bizim görmek istediklerimizi değil, onların görmemizi istediklerini gösteriyor. Ama bir alternatif var.
Sosyal medya algoritmaları hakkında
Sosyal medya algoritmaları, sosyal medya platformlarının kullanıcı deneyimini ve içerik kalitesini artırmak için kullandığı matematiksel formüllerdir. Sosyal medya algoritmaları, kullanıcıların ilgi alanlarına, davranışlarına ve etkileşimlerine göre içerikleri sıralar, önerir ve filtreler. Sosyal medya algoritmalarının temel amacı, kullanıcıların platformda daha uzun süre kalmasını ve daha çok etkileşimde bulunmasını sağlamaktır.
Sosyal medya algoritmalarının çalışma mantığı şöyledir:
- Sosyal medya algoritmaları, kullanıcıların geçmiş aktivitelerini takip eder ve bunlara göre bir profil oluşturur. Bu profil, kullanıcının hangi tür içerikleri beğendiğini, hangi hesapları takip ettiğini, hangi konulara yorum yaptığını vb. içerir.
- Sosyal medya algoritmaları, bu profillere göre kullanıcılara en uygun olduğunu düşündüğü içerikleri sunar. Bu içerikler, platformun kendi ürettiği veya reklam verenlerin sunduğu içerikler olabilir. Algoritma, bu içerikleri sunarken birçok faktörü dikkate alır. Bunlar arasında içeriğin yayınlanma zamanı, kalitesi, popülaritesi ve güncelliği sayılabilir.
- Sosyal medya algoritmaları, kullanıcılardan gelen geri bildirimleri de değerlendirir. Kullanıcıların beğeni, paylaşım veya yorum yapması gibi eylemler algoritmanın performansını ölçmek için kullanılır. Ayrıca kullanıcıların bildirim ayarlarını değiştirmesi veya bazı hesapları engellemesi gibi tercihleri de algoritmanın işleyişini etkiler.
- Sosyal medya algoritmaları sürekli olarak kendilerini günceller ve iyileştirir. Platformlar zaman zaman yeni özellikler ekler veya mevcut özellikleri değiştirir. Bu durumda algoritma da buna uyum sağlamak için yeni veriler toplar ve analiz eder.
Sosyal medya algoritmalarının avantajları şunlardır:
- Sosyal medya algoritmaları sayesinde kullanıcılar ilgilerine uygun içeriklere daha kolay ulaşabilir ve platformda daha fazla vakit geçirebilir.
- Sosyal medya algoritmaları sayesinde içerik üreticileri hedef kitlelerine daha etkili bir şekilde ulaşabilir ve marka bilinirliği artırabilir.
- Sosyal medya algoritmaları sayesinde reklam verenler potansiyel müşterilere daha doğru bir şekilde erişebilir ve dönüşüm oranlarını artırabilir.
Sosyal medya algoritmalarının dezavantajları şunlardır:
- Sosyal medya algoritmaları nedeniyle kullanıcılar farklı görüşlere maruz kalmayabilir ve kendi bakış açısını doğrulayan bir filtre balonu oluşabilir.
- Sosyal medya algoritmaları nedeniyle bazı kaliteli veya önemli içerikler göz ardı edilebilir veya sınırlanabilir.
- Sosyal medya algoritmalarının şeffaflığı ve hesap verebilirliği konusunda sorunlar yaşanabilir.
- Sosyal medya algoritmalarının şeffaflığı ve hesap verebilirliği konusunda sorunlar yaşanabilir.
Algoritmadan kaçınıp kontrolü ele almak
Sosyal medya ağı bir yalan üzerine kurulmuştur. Facebook, Instagram ve Twitter gibi platformlar, arkadaşlarının veya favori ünlülerin yayınladığı her şeyi uygun bir yerde görebilecekleri vaadiyle sayısız kullanıcıyı katılmaya ikna etmiştir.
Ancak zamanla siteler, dikkatlerini manipüle etmek ve onları platformda tutmak için, belirtilen tercihlerinden bağımsız olarak, kullanıcıların gördüklerini filtreleyecek şekilde dikkatlice ayarlandı. Algoritmik zaman çizelgeleri sessizce kronolojik olanların yerini aldı, ta ki sosyal medya beslemelerimiz artık yönlendirmeyi bizden almayıp bizi gitmemizi istedikleri yere yönlendirene kadar.
Son zamanlarda, bu aldatmaca daha şeffaf hale geldi. Geçen ay, Elon Musk’ın mühendislerine Twitter’ın algoritmasını değiştirdiği ve böylece kendisini takip etsinler ya da etmesinler platformun kullanıcılarına kendi tweet’lerini ilettiği bildirildi (Musk bunu reddediyor). Bu, sosyal medyanın tamamından çok Musk’ın kendini beğenmişliği hakkında bir şeyler söylüyor gibi görünebilir ancak Musk, tipik kaba tavrıyla, endüstrisi için her zaman neyin geçerli olduğunu açıkça ortaya koyuyordu.
Meta, ödeme yapan kullanıcılara “artan görünürlük ve erişim” sağlayacağını vaat eden bir abonelik hizmeti olan Meta Verified’ı başlattığında da aynısını yaptı.
Bu gelişmeler çok açık bir gerçeğin altını çiziyor: Okuduklarımızı düzenlemek için sosyal medya sitelerine güvendiğimiz sürece, okuduklarımızı kontrol etmelerine izin veriyoruz ve onların çıkarları bizim çıkarlarımız değil. Neyse ki, kullanıcılara sosyal medyanın sağlayamadığını sağlayan uzun süredir devam eden bir alternatif zaten var: RSS…
Onlarca yıldır multidisipliner araştırmalar için #RSS kullanan araştırmacılar için bu bir haber değil, ancak yeni uygulamaların geliştirildiğine dair iyi bir hatırlatma, daha iyi uygulamalar olmayabilir ve kritik teknolojinin mülkiyeti ve kontrolü işimizin kapsamını ve geçerliliğini etkiler. Uyanık olmaya ve seçim yapmaya devam etmeliyiz.
Kaynak: theatlantic.com/ideas/archive/2023/03/social-media-algorithms-twitter-meta-rss-reader/673282/ -Yair Rosenberg – Image: Paul Spella / The Atlantic; Getty