İngiliz bilim adamı Desmond Morris: “Eğer bağışıklık sistemimiz mükemmel hale getirilebilinirse, uzun yaşamak ve hatta ölümsüzlük hayal olmaktan çıkar. Belki şimdi değil ama yakın gelecekte bu gerçekleşebilir.” Demişti yaklaşık bir buçuk yıl önce.
İslam’da imanın şartını mezhepler farklı tanımlamış olsalar da, belirli esaslar aynı ve temeldir. Bunlar; Allah’a iman, Peygamberlere iman, Kıyamet gününe, ölülerin dirileceğine (Ba’su ba’de’l-mevt) ve ahrete imandır.
Desmond Morris’in makalesi İslam’a göre yanlış gibi görünüyor. Her canlı ölümü tadacak da deniliyor ya. Hani daha uzun yaşamak dense sadece, anlayacağım ama ölümsüzlüğe de göz kırpılıyor ya.
Hem geçmişin sürekli tekrar ettiği bir dünyada aynı acı, aynı sıkıntı ve aynı tarihi hikâyeleri yaşamak insanı ne kadar mutlu edecek ki.
Yer değişmiyor, değişen zaman ve insan. Genel anlamda insanların amaçlarına ve amaçlarını gerçekleştirmek için yaptıkları eylemlere bakıldığında değişen hiçbir şey yok.
Facebook da izlediğim videolardan birinin konusu: “Tek dünya devleti kurmak” idi. Bu videoyu izledikten sonra, bir derneğin haftalık görüşmesine gitmem tek devlet amacının kafamı iyice kurcalamasına yetti.
Tüm dinlerin kardeşlik ve barış gibi konularda yetersiz kaldığının, bunun üzerine yeryüzüne inen kutsal kitaplara rehberlik amacında yeni bir kitap yazdırıldığının, bunun iniş yerinin Atatürk Türkiye’si coğrafyası olduğunun, amacın insanların kardeş ve barış içinde yaşayacağı tek dünya devleti olduğunun söylendiği bir sivil toplum kuruluşu.
Tek dünya devletine giden yolda Facebook da izlediğim video, ülkelerin çeşitli uluslar arası kuruluşlarla aynı çatı altında toplandığına, insanlara aynı şeylerden sürekli bahsederek bazı şeylere alıştırılmaya çalışıldığına, insanların çeşitli imkânlarla kontrol edildiğine dikkat çekiyordu.
Konuyu destekleyici Bir video daha: izlesene.com/video/tv-banu-avarla-dunya-duzeni—ve-aktorleri-3/944574
Devam Edelim.
Lizbon Antlaşması aklıma geldi. Avrupa Birliği’ne tek bir Başkanı, Dışişleri Bakanı vb. şeyleri öneriyordu. İrlanda’nın iki yıl önceki reddi kalktı, Çek Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi bekleniyor.
Gene bu aralar bir Türkçe Konuşan ülkeler birliğinden söz edilir oldu. Sırasıyla şimdi tüm uluslar arası kuruluşları sıralamayacağım.
Tüm bunları bir arada düşündüğümde gerçekten büyük bir oyunun içindeymişiz gibi geliyor bana, başkaları tarafından yazılıp çizilen bir oyunda, kim ölümsüz kalmak ister?
İlla Ölümsüz olmak isterim diyen varsa: Sevindirici bir haber.
Ocak ayında bir gazeteden kestiğim kupür gözüme ilişti. Dünyanın tek ölümsüz canlısı Turritopsis Nutricula adı verilen bir hydrozoan. Yaşadığı ortamın koşullarına göre evrim geçirerek canlı kalabilen bu canlıdaki sırrın çözülmesi, insanoğluna ölümsüzlüğün kapısını aralayacakmış.
Bizim yaşadığımız ekosistemle onun yaşadığı arasında dağlar kadar fark var. Bence o yüzden ölümsüzdür. İnsanoğlu ölümsüzlüğü hydrozoan’ın yaşadığı ortamlarda bulabilir mi diye düşündüm de çok zor galiba.