Kategoriler
Kültür Sanat

Leyla ile Şirin

Leyla, Mecnu’nun, Şirin ise Ferhat’ın aşkıdır, ikisi de birer efsanedir ve benzer diğer tüm efsanelerde olduğu gibi erkek dağları delip tüm zorlukları çekerken Leyla ile Şirin o sıra ne yapmaktadır pek bilinmez.
Geçen gün arkadaşımın biri evlenmek istediğini söyledi, bunu söylemesi gereken son insanın ben olduğumu bilmesi gerekirdi ama oldu bir kere. Ben ona evlenmeden bir “evlilik sözleşmesi” yapmalarının ikisi için harika olacağını söyledim, doğal olarak önce kabul etmedi bunu, sonra nasıl bizim hatuna bunu kabul ettirebiliriz diye söylendi.

Evlilik sözleşmesi iki tarafı maddelerini karşılıklı oluşturduğu bir sözleşme, aslında nikah masasında imzalanan şey ile hemen hemen aynı ama nikah masasında imza atılan şey her zaman hikayedendir ve bir işe yaramaz o yüzden bu sözleşme bunu sağlama alıyor bir anlamda. Bu eskiden çok marjinal bir şeyi kabul ediliyordu, çok varlıklı aileler bunu yapıyordu fakat gün geçtikçe bu marjinalliğini kaybedip standartlaşmaya başladı ve bu sözleşmeleri yapan çiftlerin saysı çoğalıyor.

Kadınlar evliliğe, birlikteliğe her zaman 10-0 galip başlarlar, erkek masumdur, basittir istediği sadece birlikte olmaktır, çocuk yapmaktır vs. ama kadın o kadar basit değildir aynı anda sadece bir şeyi düşünmez pek çok şeyi düşünebilir. Dolayısıyla bu sözleşme konusu açıldığında kadın her zaman itiraz eder ve yapmak istemez. Oysa söleşmenin tıpkısının aynısı zaten nikah masasında imzalanıyor öyle değil mi? Bunu kabul etmezken erkeğe karşı tüm silahlarını kullanır, dugusal bir sürü sömürü ile karşı karşıya kalınabilir. Kısaca kadın 10-0 lık bir galibiyeti 0-0 a eşitlemeye razı olacak kadar enayi değildir. Eşitlik yalandır, erkekler kendi eksikliklerini örtbas etmek için tüm bu yalanlara katılırlar mesela en popüleri kadın gece yürürken onu taciz ederler, bunu diyenler Taksim, Harbiye de gece yürüsün bakalım kim tacize uğrayacak.

Kadınlar toplumda hep ezilen taraf olarak görünürler bu aslında büyük bir yalan, daha kötüsü erkeklerin uydurmasıdır. Erkekler kendi eksiklikleri ve yetersizliklerini kapatmak için kadınlarla işbirliği yapmışcasına bunu böyle göstermeye çalışırlar, kadınların da bu işine gelir. Erkekler kendi kendilerini 21. yüzyılda mahfetmiştir yoksa eski tarihlerde şu ankine göre daha eşit olduğumuz söylenebilir. Esasında dünya yaşamında kadın her zaman erkekten daha avantajlı ve güçlüdür, yukarıda örnek verdiğim Mecnun ile Ferhat’ın dünya yaşantılarında kazandıkları bir şey var mıdır? Kadın bir ödül olarak görülmeyi sever, özel olduğunu hisettirmesini ister erkekten, onun için ölenleri sever ama onun için ölen bu durumda sadece ölür bir şey kazanmaz, boğaz köprüsünden atlayanlar hep erkektir, kadınlar o kadar geri zekalı değildir.

Eşitlik diyerek modern erkek köleye dönüştürülmüştür, erkeğin hiçbir fonksiyonu kalmamıştır bu yüzden mesela metroseksüellik diye bir şey çıkmıştır eskiden böyle bir şeye gerek yoktu, bu mesajlar tüm topluma TV dizileri gibi benzer birçok iletişim yolu ile yollanmıştır, film ve dizilerde bütün erkek ve kadınlar çok güzldir ve bu mesajların hepsi koca bir yalandır. Gerçekte eşitlik yoktur olsaydı Ferhat o kadar dağı deldikten sonra bir şeyler kazanmış olmalıydı veya o delerken Şirin de onun gibi bir şeyler delmiş olmalıydı.

Bunlar sadece benim düşüncem, tamamen doğru olduğunu düşünmüyorum tabii ki sadece merak ettiğim Leyla ile Şirin’in tam o sıra ne yaptıkları.

WOLKANCA

Volkan Yılmaz

Leyla ile Şirin başlıklı gönderi hakkında herhangi bir sorunuz varsa, sosyal medya butonları ile yorum ya da mesaj göndermekten çekinmeyin.