Bolu Atatürk Lisesi… Öğle tatilinde okul bahçesinde öğrenciler hummalı bir şekilde çalışıyor… Yaptıkları iş ise 2 öğretmenin otomobillerini temizlemek…. şeklinde bir haberle karşılaştım.
“Öğretmene çay-kahve getirme, özel hediyeler alma geleneklerine, otomobil yıkama işlemi de eklendi! Bolu’nun en eski okullarından Atatürk Lisesi’nde önceki gün havanın güzel olmasını fırsat bilen 2 öğretmen, otomobillerinin tozunu atmaya karar verdi. Bunun için kolları sıvayan öğretmenler, tek başlarına işin altından kalkamayacaklarını düşünerek 4 öğrenciyi de yanlarına aldı. Tıpkı okulda olduğu gibi, otomobil temizlemede de iş bölümü yapıldı. Çocuklardan biri camları silerken, bir diğeri hortumla otomobili yıkadı. Diğer ikisi ise elektrikli süpürgeyi çalıştırıp araçların paspaslarını ve koltuklarını temizledi.”
diyor haber ve utandırıyor insanı.
Sadece orada değil aslında. Aklıma kendi okul hayatım geldi. Ben ortaokuldayken Din dersi öğretmenimiz en ön sırada oturduğum için bana her ay vergi iade zarfını yazdırırdı. Dökerdi cebindeki Kdv fişlerini yaz babam yaz. Kendi konuşur derste bişeyler anlatır sen anlayabilirsen anla. Matematik öğretmenimiz; dersi kaynatır birinden gözleme ister, birinin babası kapportacıydı arabama baksın baban derdi. Geçinmenin yolunu bulmuştu yani. Ben de öğretmenlik yaptım ki o kadar değişik meslek gruplarından öğrenciler vardı hiçbirinden geçineyim demedim. Ha yardımları olmadı mı elbette oldu Allah razı olsun ama onlar beni sevdikleri için kendi istekleriyle yaptılar.
Eğitim sistemimiz zaten sürünüyor yerlerde bir de öğretmenler bunu yaparsa öğrencilerin vay haline.