Kategoriler
Gündem

Adalet, kalkınma ve altyapı

Geçtiğimiz günlerde İstanbul’a yağan sağanak yağış ile birlikte altyapı yoksunu bir ülke olduğumuz gerçeği ile tekrardan yüzleştik.

Her zaman İstanbul’u etkileyen bir olay ile medya ve dolaysısıyla halk bir gerçeği görebiliyor maalesef, çünkü bu şehirde insan da sermaye de çok.

Alyapı eksikliğinin sadece İstanbul ile sınırlı olmadığı gerçeğini de sizlere üzülerek bildirmek istiyorum, acı ama gerçek şu ki “Türkiye’de altyapı denen şey hiç bir yapı için yok“(onların kendi villaları hariç).

Ben tam o sel günü Antalya’ya gitmiştim ve dün döndüm, ben Antalya’ya gittiğimde İstanbul’da yağmurla birlikte sel olmuştu çok az gazete ve televizyonda gördüm. Ben dün dönerken de Antalya Kemer’e sağanak bir yağış başladı çok kısa sürmesine rağmen minik, şirin Kemer sahilden iç kısma kadar yürümem altyapısız bir ülke olduğumuz gerçeğini resmen belgeledi. Aynı göletler ve hemen hemen aynı manzaralar İstanbul’da ki gibi orada da oluştu, tek bir farkla orada insan ve sermaye fazla değildi.
Açık yazmam gerekirse İstanbul belediye başkanının açıklamaları şaka gibiydi, şaka diyerek güldüm. Beni belediye başkanı ilgilendirir seçilen o, diğerleri atanmış bürokrattır zaten diyecekleri her zaman aynıdır. Dünyanın en büyük metropollerinden sayılan dünyada çoğu ülkeden fazla nüfusu olan bu 25 milyonluk koca şehrin belediye başkanı öyle komik beyanatlar vermemeli.

Miktarını bilmediğim ama ülkenin en çok parası olan kurumlarından, belediyelerinden biri olduğunu düşündüğüm İstanbul’un acizce, komik beyanatlar verecek belediye başkanı olmamalı, sorumlu ve icraat yapan bir belediye başkanı olmalı. Dünyada örnekleri var, bir sürü danışmanı olan adamlara burada akıl verecek değiliz araştırsınlar görsünler nasıl şehir yönetiliyor ve altyapı nedir gidip ders alsınlar mümkünse İstanbul muadili diğer metropol belediyelerinden. Aynı yağmur şuraya da yağsa aynısı olur diye yapılan yalakalıkları da gülümseyerek izledik.

Bu zamana kadar bu şehrin devleşmiş çarpık yapılaşmasına göz yumduysanız ve bundan sonra bunu bertaraf edebilecek kudretiniz yoksa bırakın o koltukları yapabilecek yürekli insanlara.

Geceleri mecliste işinize gelen yasalar için mesai yaptınız, o yasaları çıkartıp ülkenin en güzel yerlerine villalarınızı diktiniz, bizse ömrümüzü bu ülke için faydalı bir vatandaş olmaya adadık çocukluğumuzdan, gençliğimize sitemi hiç sorgulamadık vatan severiz dedik ülkemize zeval gelmesin dedik, ama bir evimiz bile yok.

Çıkıp bu yozlaşmışlığa, adaletsizliğe laf edecek, çomak sokacak neredeyse hiç kimse kalmadı hepsini ya satın aldınız ya da bitirdiniz. Kiralar almış başını gitmiş insanlar tek başına bütün gün çalışıp ev kiralarını ödeyemiyorlar, bu durumda sizin için her şey mükemmelse geri kalan kalabalıklar için değilse bunun adını açın sözlüklerden siz bulun bunun adın son günlerde dilinize doladığınız o “demokratiklik” değil, tüm bunlar partinizin ismi adalet ve kalkınma hiç değil. Bu denli zulmü bir asır önce Amerikalılar zencilere bile yapmadı.

İnsan çok, para da çok fakat ne seçen ne de seçilen için de adam yok. Daha kötüsü; sadece İstanbul böyle değil, görebildiğiniz sadece İstanbul buna emin olun.

WOLKANCA

Volkan Yılmaz

Adalet, kalkınma ve altyapı başlıklı gönderi hakkında herhangi bir sorunuz varsa, sosyal medya butonları ile yorum ya da mesaj göndermekten çekinmeyin.