Bundan yaklaşık bir on yıl önce genç bir Türk işadamı Güney Afrika’da iş gezisinde. Her şey umduğundan daha başarılı ve çabuk gelişmiş. Sözleşme bile imzalanmış. Dönüşüne tam bir gün var. Büyük sinemalardan birinin önünden geçerken dikkatini “Ghandi” filmi çekiyor. Hani şu bol Oscar’lı uzun film. Hemen taksiden iniyor ve doğru gişenin önündeki kuyruğa. İnsanlar tuhaf tuhaf, bakıyorlar genç işadamına:
- – Beyfendi, siz yabancısınız galiba ?
- – Evet, nereden anladınız?
- – Burada beyazlar kuyruğa girmezler, onlar doğrudan gişeye gidip biletlerini oradan alırlar.
Adam biraz mahcup, tüm kuyruğu geçip gidiyor gişeye. Evet… beyazlar için ayrı bir pencere:
- – İyi günler efendim, bir koltuk rica ediyorum, arkadan ve ortadan lütfen.
Gişedeki kız şaşkın:
- – Beyfendi, siz yabancısınız galiba ?
- – Evet, nereden anladınız?
- – Burada beyazlar, koltukta değil, balkonda otururlar.
- – Peki bir balkon lütfen.
Adamcağız, balkonda filmi seyretmeye devam eder etmesine de, Güney Afrika’da bizim sinemalar gibi “Frigo buz, Frigo buz” uzun uzun aralar yok ki; sıkışır. Etraf karanlık, herkes filmi izliyor, dayanamaz ve ayağa kalkmaya karar verir. Tam kalkacak, yandaki sorar:
- -Nereye beyfendi?
- – Hiiç… Tuvalete..
- – Beyfendi, siz yabancısınız galiba ?
- – Evet, ama nereden anladınız?
- – Burada beyazlar, tuvalete gitmez ki, balkondan aşağı işeyiverirler.
Adam iyiden iyiye şaşkın, tek güvendiği etraftaki karanlık. Balkonun korkuluklarına dayanır ve tam çişini ederken, aşağıdan bir zenci seslenir:
- – Heeey yabancııı!..
Adam iyiden iyiye şaşkın, karanlıkta ve sadece çişinden tanındığı için ürkmüş… aşağıdaki devam eder:
- – İnsan sadece birinin kafasına etmez ki, şöyle bir serpiştirir. Bu memlekette sosyal adalet var, sosyal adalet!…
“Sosyal adalet” için 1 yanıt
bu memleketti sosyal adalet kurtarır