Birebir yaşanmış bir hikayeyi sizlerle paylaşmaya karar verdim sonuç itibariyle günümüzde bu tarz olaylar artık çok normal olmaya başladı ve neredeyse gerçek(reel) hayatta insanlar tanışıp kaynaşamaz oldular.
Hikayemiz İzmir de geçiyor 2005 yılı haziran ayı sizlerinde birçoğunun üyesi olduğunuz bir arkadaşlık sitesinde tanışıyor genç kızımız ve oğlumuz (ya böyle hitaplar da kullanınca birden Hıncal ULUÇ gibi hissettim kendimi) 3 ay kadar süren yoğun bir yazışma sonrası artık reel hayata geçirmek istiyorlar bu şeyi -şeyi diyorum çünkü o zamanlar bu hikayeyi dinlediğimde(!) aşk diye nitelendirirken şu anda sadece şey (!) diyebiliyorum.- ve Eylül ayının 18. gününde bir randevu ayarlıyorlar yalnız genç kız bir şart koşuyor ortaya, diyor ki çocuğa ; öyle bir yerde buluşmayalım -romantizm düşkünü kız(zavallı)- sen bostanlı iskeleden çık başla yürümeye ben de Karşıyaka iskeleden çıkayım ve ortada buluşalım genç çocuk kabul ediyor ve saat 18 ’de başlıyorlar yürümeye.(Bilenler bilir uzun bir sahil yolu vardır İzmir’in Karşıyakasın’da)
Tahmini bir 5 dakikalık yürüme süresinden sonra karşılaşmaları gerekirken kız hâlâ çocuğu karşısında görmemenin dehşetiyle telefonuna sarılır ve o anda arkasından gelen ayak seslerini duyar dönüp baktığında çocuk tam arkasındadır her ikisinin de yüzünde hoş bir şaşkınlık ifadesi vardır,birbirlerine sarılırlar ve o andan itibaren artık sevgili olmuşlardır(!).
Her gün görüşürler ,her gün aralıksız.Genç çocuk işi dolayısıyla sık sık şehir dışına çıkması gerekirken artık iş seyahatlerine gitmemektedir. Arkadaş toplantıları, aile içi tanışmalar yani anlayacağınız mükemmel giden bir ilişki.
Ta ki … işte sonun yaklaştığı anlar ..İş seyahatleri başlamıştır artık hem de haftalarca süren.İlgisiz geçen birkaç saat süren buluşmalar,kırıcı konuşmalar…vesaire…Artık bitmelidir bu şey!Genç çocuk günlerdir süren ve sevimsiz bir hal alan,içi içini yiyen ve genç kıza bir türlü söyleyemediği sorunu kıza söylemedir.
18 ocak 2006 tam 4 ay olmuş ve kahramanlarımız artık eskisi gibi değillerdir o büyük aşktan eser yoktur artık ve soğuk geçen bir yemekte her şey açığa kavuşur … kahramanlarımızdan erkek olan kızı kırmadan incitmeden bu ilişkiyi bitirmek istediğini söyler öne sürdüğü sebepte o an için kıza komik ama daha sonra bir iyilik gibi gelen bir bahanedir:
KUŞAK ÇATIŞMASI. Evet aralarında sadece 5 yaş vardır ve bu insanlar kuşak çatışması yaşarlar (!)
Şimdi benim merak ettiğim ;eskiden insanlar özellikle annelerimiz babalarımız aralarında çok yaş farkı olan insanlar bunu fark edememişler midir ki uzun yıllar evli kalabilmişlerdir.
Şimdi diyeceksiniz ki ; ne alaka? Çok alaka arkadaşlar eğer gerçekten bir şeyler yaşamak istiyorsanız sevgi, aşk bunlar bir ekran karşısında değil günlük hayatınızda bulabileceğiniz şeylerdir. O ekranda tanıdığınız yüzler birkaç ay sonra ilginizi çekmez oluyor ve büyük yıkıntılar içinde kaybolup gidiyorsunuz.Hele ki o enkazdan sizi çıkartması için hâlâ aynı yöntemle bulunan birilerini arıyorsanız vah ki vah.
Umarım bu küçük hikayeyi beğenmişsinizdir.Gerçek aşkı bulmanız diliyorum.