2009 Yerel Seçimleri

Öncelikle ben bu seçimlerin Türk siyasi tarihinde özel bir yeri olacağına inanıyorum, çünkü gerçekten demokrasimiz için harika bir gündü. Seçmenin tam %80’i sandığa gidip oyunu kullandı, adaylar arasında son ana kadar kıyasıya bir yarış oldu. Ve elbette kazanan inşallah ülke insanımız olacak. Umarım bu seçimlerde çıkan sonuçlardan alınacak mesajlar gerekli yerlere ulaşmıştır.

Friendfeed tarihinin en haraketli saatlerini geçirdi ve bir rekora imza atıldı, buraya tıklayınız.

Seçimin en kötü şeyi, en acı olayı Muhsin Yazıcıoğlu ve onunla kazada ölen diğer insanlar oldu. Sivas vefasını gösterdi ve BBP’nin adayı Sivas’da kazandı hayırlı olsun Sivaslılara.

Birkaç sıkıntımı buraya yazmak ve belki sadece yıllar sonra okuyup gülümsemek isteğim var, diğer yazdığım blog yazılarındaki gibi. Hiçbir siyasi parti ve grup ile alakam yok sadece bu ülkenin bir sokak insanıyım. Ne plaza insanıyım ne de cemaat insanı, ben İstanbul’da 1981 yılında doğmuş ve girmediği delik kalmamış gayet zeki ve uyanık İstanbul gençlerinden biriyim, var benim gibi çok var.

Ben bu yazıyı yazarken resmi sonuçlar açıklanmadı fakat Kemal Kılıçdaroğlu seçimden galip çıkmamış olsa da aldığı oy oranı ile bence bu seçimlerin kazananıdır. Fakat CHP’nin milletvekili olan Kılıçdaroğlu parti içinde bir alternatif lider görülüp başına Sarıgül’e gelenler gibi bir durum gelir mi bilinmez.

Kılıçdaroğlu müthiş bir seçim kampanyası yürüttü İstanbulda, gerçekten bunu yakından gördük. Yaptığı hatalalarda vardı bu kampanyada bunlardan bir tanesine örnek vermem gerekirse propogandasını yaparken karşı tarafı oldukça fazla küçümsediler, kendileri biraz daha çevrelerinden kurtulup İstanbul’un iç bölgelerine girebilselerdi belki de bu seçimi kazanacaktılar. Gerçekten Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanacak diye düşündüren o sandıkların açılma dakikalarında heyecanlanmadım desem yalan olur, hayatımda yaşadığım en süper seçimdi. Kazansaydı vallahi de billahi de kutlamalara bile katılabilirdim.

Kılıçdaroğlu kazanamadı, ama kaybetmedi de. Kaybeden biri varsa o da Recep Tayyip Erdoğan’dı, Erdoğan mesajı aldı mı bilinmez ama yaptığı açıklama da sanki hafiften mesajı algıladığı sesinin titrerkliğinden belliydi. Sanırım benim gibi başkbakanın konuşmasındaki durumundan, ses seviyesinden psikolojisini çözmeye çalışan acayip insanlar çok vardır.

İstanbul deyip geçmemeli, bir ilçesinde verilen oy toplamı bile anadoluda birkaç ilden fazla olabiliyor. Ayırca o kadar kozmopolit ve karmaşık bir şehirki seçim tarihine de bakarsanız çok farklı sonuçlarla karşılaşabilirsiniz.

Bu seçimde karakterli iller de vardı, bunlar en başta Eskişehir. Eskişehir un akıtmadı hakketten ve duruşunu gösterdi. Bunun yanında Antalya kimliğini geri kazandı, İzmir şaşırtmadı.

Esasında Ege ve Akdeniz kıyısına baktığımızda deniz kıyısı illerin Chp’nin aldığını görüyoruz. Malesefki Ankara’da deniz yok, Ankaralı arkadaşlar için üzgünüm gerçekten, 5 yıl daha Melih Gökçek’e nasıl katlanacaklar çok üzülüyorum onlar için. Bizim Topbaş melek, melek onun yanında.

Kadir Topbaş İstanbul’da devam edecek, yiğidi öldür hakkını yeme, Topbaş belediye başkanımızdır.

Bu seçimlere katılımın yüksek olması en sevindirici yanı. Bunun yanısıra nezaket sınırları içinde siyaset konuşup, seçim sonuçlarını yorumlayan insanların da fazla olması, demokratik ülkemizde demokrasimiz açısından harikulade gelişmeler diyebiliriz.

İnsanların siyasi fikirlerini açıklamakta ve bunu tartışmakta çekindiklerini anlayabiliyorum, onların çekincelerini paylaşıyorum fakat bunun doğru olmadığını da biliyorum.

Çok çok özellikle genç arkadaşlarıma buradan seslenmek istiyorum, sevgili kardeşlerim lütfen siyaseti, politikayı öcü, tü kaka görmeyin, sizler olamzsanız, bizler olmazsak bu ülkenin hali nice olur? Tüm arkadaşlarımdan, tüm vatansever insanlardan beklentim bundan sonra verdikleri oyların peşine düşüp seçilen adaylarının peşini bırakmamaları, onları denetlemeleri ve takip etmeleri, çünkü demokrasideki rolünüz sandıkta bitmeyiyor.

Seçimlerin ülkemiz için hayırlı olmasını ve demokrasimizin daha da gelişip olgunlaşmasını umut ediyorum.