İnternetin bilgi denizinde yüzerken kendi kendimize teşhis koyma alışkanlığı, hem zihnimizi hem de ruh sağlığımızı tehdit ediyor. Peki, siberkondri nedir, neden bu kadar yaygın ve nasıl başa çıkılır? Gelin, bu modern rahatsızlığı birlikte keşfedelim.
Siberkondri Nedir?
Siberkondri, bireylerin internette sağlık bilgileri ararken gereksiz yere endişelenmesi ve kendilerine yanlış teşhisler koyması durumudur. İngilizce “cyber” (siber) ve “hypochondria” (hipokondri) kelimelerinin birleşiminden türetilen bu terim, dijital çağın bir yan ürünü olarak karşımıza çıkıyor. [American Psychological Association (APA, 2000)]’a göre, siberkondri, hipokondri ile yakından ilişkilidir; ancak burada kaygı, internetteki bilgi bombardımanıyla tetiklenir. Küçük bir semptom, örneğin bir öksürük ya da yorgunluk, internet aramalarıyla bir anda ciddi bir hastalığa dönüşebilir.
Örneğin, göğsünüzde bir sıkışma hissettiğinizde, bir doktor randevusu almak yerine Google’a “göğüs ağrısı” yazarsanız, karşınıza kalp krizinden akciğer kanserine kadar uzanan korkutucu senaryolar çıkabilir. Araştırmalar, özellikle genç ve eğitimli bireylerin bu davranışa daha yatkın olduğunu gösteriyor. Üsküdar Üniversitesi’nin 2020’de İstanbul’da yaptığı bir çalışma, Z kuşağının (2000 sonrası doğanlar) siberkondri düzeyinin diğer kuşaklara göre %101,68 puanla en yüksek olduğunu ortaya koydu.
Neden Bu Kadar Yaygın?
Siberkondrinin yaygınlaşmasında internetin erişilebilirliği büyük rol oynuyor. Artık herkes, birkaç tıkla binlerce sağlık sitesine, foruma ve sosyal medya paylaşımına ulaşabiliyor. Ancak bu bilgilerin çoğu güvenilir değil. Dr. Büşra Sübay, internetteki teknik dilin ve bilgi kirliliğinin kaygıyı artırdığını belirtiyor. Ayrıca, sosyal medya bağımlılığı ile siberkondri arasında pozitif bir ilişki olduğu da kanıtlanmış durumda. 2022’de Gazi Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, sosyal medya kullanım süresi arttıkça siberkondri puanlarının da yükseldiğini gösterdi (R² = .17, p < .01).
Wolkanca.com’da daha önce yayımlanan Sağlıkta Dijital Dönüşüm yazısında da belirtildiği gibi, teknoloji sağlık alanında büyük fırsatlar sunsa da yanlış bilgiyle dolu platformlar ciddi riskler barındırıyor. İnternetin anonimliği ve kolay erişimi, bireyleri doktor yerine arama motorlarına yöneltiyor. Üstelik, algoritmalar genellikle en kötü senaryoları öne çıkararak kaygıyı körüklüyor.
Siberkondri ile Başa Çıkma Yolları
Siberkondri, sadece zaman kaybına değil, ciddi psikolojik sorunlara da yol açabilir. Peki, bu döngüden nasıl kurtuluruz? İşte bazı öneriler:
- Güvenilir Kaynaklara Yönelin: Sağlık bilgisi ararken yalnızca resmi sağlık kuruluşlarının (örneğin, Dünya Sağlık Örgütü veya T.C. Sağlık Bakanlığı) sitelerini kullanın. Wolkanca.com’un Sağlıklı Yaşam Rehberi yazısında da vurgulandığı gibi, doğru bilgiye ulaşmak sağlıklı kararlar için kritik.
- Doktorunuza Danışın: İnternetten teşhis koymak yerine, semptomlarınızı bir uzmana anlatın. Araştırmalar, sağlık okuryazarlığı yüksek olan bireylerde siberkondri düzeyinin düşük olduğunu gösteriyor.
- Dijital Detoks Yapın: Sosyal medya ve internet kullanımınızı sınırlayın. Dr. Sübay, hobilere zaman ayırmanın kaygıyı azalttığını söylüyor.
- Psikolojik Destek Alın: Eğer kaygılarınız günlük hayatınızı etkiliyorsa, bir psikolog veya psikiyatristten destek almayı düşünün. Siberkondri, anksiyete bozukluklarıyla bağlantılı olabilir ve profesyonel yardım etkili sonuçlar doğurur.
Son Söz
Siberkondri, internet çağının kaçınılmaz bir sonucu olsa da, bilinçli adımlarla bu alışkanlığın üstesinden gelebiliriz. Unutmayın, internet bir doktor değil, yalnızca bir araçtır. Sağlıkla ilgili endişelerinizde ilk adresiniz her zaman bir sağlık uzmanı olmalı. Wolkanca.com olarak, sağlıklı bir yaşam için doğru bilgiye ulaşmanın önemini vurguluyoruz. Daha fazla sağlık içeriği için Sağlık Kategorisi sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.