Dexter ile tanışıklığımız 2006 yılından beri var, bu yaşıma kadar izlediğim diziler arasında genel kategoride ilk 10’a girmeyi başaran ayrıca kendi dalında da ilk 3 veya ilk sıraya bile koyabilirim, sevdiğim heyecanlı bir polisiye hikaye.
Elbette yukarıdaki bahsim Dexter’ın başlangıcında ilk dizisinde olan karakterler ile ve hikaye ile ilgili düşüncelerim çünkü o kadro ve her bölümde verdiği tatmin hissi asla bir daha aynı şekilde kolay kolay oluşacak hisler değil, yeni dizi Dexter New Blood benim için yalnızca seri katillik, polislikle ilgili hikaye ve başrol oyuncusu Michael C. Hall(Dexter Morgan) ile ve hayalleri ile de olsa o şen komik halleriyle Jennifer Carpenter(Debra Morgan) ile bir hasret gidermekten ibaret.
Dexter’ın bu yeni hikayesinde, modern ve yalnız bir baba olmanın zorlukları yanında kendi genlerinden gelen bir ergenin nasıl vücuda geldiğini görmektedir, bunun yanında Dexter’ın kaçmış olduğu uzak, az ama herkesin birbirini tanıdığı insanlardan oluşan, sıcak Miami’nin tersine buz gibi soğuk ormanın kıyısındaki kasabada oğlu ile tanıştığında artık rutin Jim(sahte ismi) olmaya devam edemez, evet kendisinden kaçışı bitmek üzeredir, Dexter artık dönmüştür, iş başında.
Sevgilisi bu sefer yerli bir polis amiri olan kahramanımız aslında her şey normal, sıradan şekilde olsa çok mutlu olabilecekken hem kasabanın kötüleri hem de genel bazı şeylerden dolayı pek mutlu olacak gibi gözükmez. Yine kan, yine vahşet, yine dram ve elbette polisiyenin dibi, fakat 10 bölüm ile pek tamamlanacak ve tatmine edecek gibi de değil, aslında buna bir 10 bölüm daha ekleyip 2ç sezonu da yapmalılar, belki yapmışlardır haberimiz yok.
Açıkçası abartılacak bir tarafı olmayan dizi olmasına rağmen polisiye olarak olağan üstü bir temel hikayesi ve seyircisine verdiği adalet duygusu ile benzersiz bir deneyim.
Öncelikle eğer Dexter dizisini izlemediyseniz ve polisiye seven biri iseniz Allah sizi bildiği gibi yapsın diyecek sözüm yok ancak eğer Dexter dizisini izlememiş şanslı insanlardan biri iseniz mutlaka önceki diziyi izleyin. Ve eğer ilk Dexter dizisini izlememiş biri iseniz bu yeni Dexter New Blood dizisini izlemenizin pek anlamı olduğunu düşünmüyorum, yine de bir açık kapı bırakayım belki Star Wars serilerinde olduğu gibi sondan başlangıca gitmek gibi bir fantezi içerisine girerim, değişiğim, marjinalim ben diyen delinin biriyseniz (ki saygı duyarım ayrıca deli severim) bu diziyi izleyebilirsiniz.
Bu dijital detoks ve ülkenin ekonomik çöküş döneminde ilginç bir şekilde benim için güzel birkaç şey oldu, anlatmak için sabırsızlanıyorum. Her şey hepiniz için güzel olsun dileğimle, sevgiler, ayrıca bu yıl başı %50’den aşağı zam yapan patronların çükü, memesi filan düşsün, amin.