Bilim insanları, yüz tanıma teknolojisinin bir kişinin siyasi yönelimini şaşırtıcı bir doğrulukla tahmin edebildiğini gösterdiler. American Psychologist dergisinde yayınlanan araştırmaları, nötr yüz ifadelerinin bile bir kişinin siyasi yönelim ve inançlarına dair ipuçları taşıyabileceğini gösteriyor. Bu bulgu, özellikle yüz tanıma teknolojisinin bireyin rızası olmadan çalışabilmesi nedeniyle önemli gizlilik endişeleri doğurmaktadır.
Araştırmacılar, yüz tanıma teknolojisinin şaşırtıcı bir doğruluk seviyesiyle bir kişinin siyasi görüşünü tahmin edebileceğini gösterdiler. American Psychologist dergisinde yayınlanan araştırmaları, nötr yüz ifadelerinin bile birinin siyasi inançlarına dair ipuçları içerebileceğini ortaya koyuyor. Bu bulgu, özellikle yüz tanımanın bir bireyin izni olmadan çalışabilmesi nedeniyle önemli gizlilik endişeleri doğuruyor.
Yüz tanıma teknolojisi, yapay zekanın bir türüdür ve bireyleri yüz özelliklerine göre analiz edilen desenlere dayanarak tanımlar ve doğrular. Teknoloji özünde, görüntüleri veya video akışlarını analiz etmek ve ardından gözlerin arasındaki mesafe, çene hattının şekli ve elmacık kemiğinin konturu gibi yüzün çeşitli özelliklerini ölçmek için algoritmalar kullanır.
Bu ölçümler matematiksel bir formüle veya yüz imzasına dönüştürülür. Bu imza, bir eşleşme bulmak için bilinen yüzlerin bir veri tabanıyla karşılaştırılabilir veya güvenlik sistemlerinden ve mobil kilit açmaya kadar sosyal medya platformlarında arkadaşları etiketlemeye kadar çeşitli uygulamalarda kullanılabilir.
Yüz tanıma teknolojilerinin hem kamu hem de özel sektörlerde kullanımının artmasıyla, bu araçların basit tanımlamanın ötesinde siyasi eğilim gibi kişisel özellikleri tahmin etmek için kullanılabilecek olma ihtimali artmaktadır.
Uzmanlar, yüz tanıma teknolojilerinin mahremiyete yönelik ciddi tehdit oluşturduğu konusunda uyarıda bulunuyor. Araştırmacılar, yapay zekanın yüz görüntülerine dayanarak bir kişinin siyasi yönelimini tahmin etmede başarılı olabileceğini ortaya koydu.
Uzmanlar, yüz tanıma teknolojilerinin “daha önce düşünülenden daha tehdit edici” olduğu ve “mahremiyete yönelik ciddi zorluklar” oluşturduğu konusunda uyarıda bulunuyor.
American Psychologist dergisinde yayınlanan çalışma, bir algoritmanın kişinin siyasi görüşlerini doğru tahmin etme becerisinin “iş görüşmelerinin iş başarısını tahmin etmesiyle aynı düzeyde” olduğunu savunuyor. fastcompany.com/90982342/science-backed-reasons-ai-is-better-at-predicting-your-potential-in-a-job
Çalışma kapsamında 591 katılımcı bir siyasi yönelim anketi doldurdu ve yapay zeka bu yanıtları bir veritabanıyla karşılaştırdı. Araştırmanın başyazarı Michal Kosinski(@michalkosinski), Fox News Digital’e bulguların yüz tanıma teknolojisi hakkında “uyarı” olduğunu söyledi.
“Algoritmaların milyonlarca insana çok hızlı ve ucuz bir şekilde kolayca uygulanabileceğini” belirten Kosinski, “Bence insanlar sadece bir fotoğraf koyarak ne kadar çok şeyi ifşa ettiklerinin farkında değiller” dedi.
Stanford Üniversitesi İşletme Enstitüsü’nde örgütsel davranış alanında doçent olan Kosinski, “İnsanların cinsel yönelimlerinin, siyasi yönelimlerinin, dini görüşlerinin korunması gerektiğini biliyoruz. Geçmişte herhangi birinin Facebook hesabına girip örneğin siyasi görüşlerini, beğenilerini, takip ettikleri sayfaları görebiliyordunuz. Ancak yıllar önce Facebook bunu kapattı.” diye konuştu.
Kosinski, “Facebook size fotoğrafları gösteriyor ve çalışmamızın gösterdiği şey, bunun aslında bir dereceye kadar size siyasi yöneliminin ne olduğunu söylemekle eşdeğer olduğudur” dedi.
“Kişisel mahremiyete yönelik potansiyel risk”
Çalışma için katılımcıların görüntüleri kontrollü bir şekilde toplandı. Katılımcılar “siyah bir tişört giydi. Tüm mücevherlerini çıkardı ve gerekirse yüzlerini de tıraş ettiler. Saçları, saç bandı kullanılarak geriye doğru çekildi.” Ardından yüz tanıma algoritması VGGFace2 görüntüleri inceledi.
Yazarlar, bulgularının “akademisyenlerin, kamuoyunun ve politika yapıcıların yüz tanıma teknolojisinin kişisel mahremiyete yönelik potansiyel risklerini fark etmeleri ve ele almalarının aciliyetinin” altını çizdi.
Çalışmada, “Bulgularımız yaygın biyometrik gözetim teknolojilerinin daha önce düşünülenden daha tehdit edici olduğunu göstermektedir” şeklinde uyarıda bulunuldu.