Ben bunu 2013 yılında yazdım, sanırım o tarihte Barış’ın(https://www.linkedin.com/in/barisozcan/) henüz bir Youtube kanalı yoktu, ama Algoritma nedir ne değildir ve uygulamalar ile biz insanları nerelere götürebilecektir konusunu o tarihte düşünmüş olduğunu da hiç sanmıyorum açıkçası. Medium hesabım maalesef Medium’un geliştirmeleri ve saçmalıkları yüzünden askıda, yazıya erişim mümkün değil.
Keza https://twitter.com/say_cem hocamız “50 Soruda Yapay Zekâ” kitabı henüz bu yıl yayımlandı(2019). Çok güzel bir kitap meraklısı için harika bir Türkçe kaynak.
Teyit’in şu tweeti: https://twitter.com/teyitorg/status/1204330016751996928
https://twitter.com/teyitorg/status/1204330016751996928 üzerine, Barış’ın bahsettiği kartopu, yanlış bilgi vs. şeyleri konusunda biz de zamanında çok şeyler söyledik. Bunu naçizane eski bir blogger olarak(arşivim wolkanca.com da iyi arama yapmanız gerekir) fikirlerimizi çok önceden geliştirdiğimizi göstermek istedim. “Algoritmalar toplumların aynası haline geldi” evet gelirken biz naapıyorduk hiç düşündünüz mü?
Dolayısıyla bu yazı eskidir. Ama Türkiye için gündem olduğu için siz yeni gibi okuyabilirsiniz, saol Barış.
Bazılarımızın bildiği gibi Internet siteleri (yada sistemleri diyelim) en başta Google olmak üzere diğer arama motorları ve Youtube, Facebook, Twitter gibi web siteleri, sosyal ağlar kullanıcıların ilgi alanlarını ölçerek bu şekilde reklam verenlerini çok daha mutlu etmek için çalışırlar.
İşte bu dijital pazarlamanın günümüzde olmazsa olmazı konumunda olan şey olan kullanıcıları sınıflandırma şeysi inanın bazen gerçekten de başa bela.
Diyelim ki bir otomobil meraklısısınız ve Google, Youtube gibi sitelerde sürekli otomobiller hakkında arama yapıyorsunuz, resimlere bakıp videolar izliyorsunuz. Sonra Facebook’da sizin tarzınız olan otomobil markalarının sayfalarını beğeniyor yorumlar yazıyorsunuz, yetmiyor tweetler atıyorsunuz. Evet siz artık otomobil manyağı kategorisine girdiniz hayırlı uğurulu olsun.
Bu noktadan sonra size tüm internet sadece ve sadece “otomobil” den ibaret olacak.
Başınıza gelecekler:
- Google’da başka şeyler aradığınızda öncelikli olarak hep otomobillerle ilgili sayfaları göreceksiniz.
- Gördüğünüz tüm reklamlar otomobil reklamları.
- Belki farkında bile olmayacaksınız ama Facebook’da sürekli otomobillerle ilgili şeyleri ön planda göreceksiniz.
- Twitter’da garip bir şekilde otomobillerle ilgili kullanıcı ve tweetlerle karşılaşmanız sizi şaşırtacak.
- Youtube’a her girişinizde hesabınıza giriş yapmasanız bile garip bir şekilde tüm Youtube ana sayfası size özel otomobil videoları ile donatılacak.
Böyle devam eder, eder. Gördüğünüz gibi aslında size sadece sizin ilgi alanınızda reklamlar gösterip reklam verenini mutlu etmek ve daha iyi kazanmak için çalışan sistem, aynı zamanda sizi ilgi alanınız neyse o alana doğru daha da uç bir noktaya doğru itebilme kapasitesine sahip.
Demek istediğim bu algoritma çağı bir harika dostum ancak bunun farkında olmayan için tüm dünya neye ilgili ise onun için “o” bir anda.
Farkında mısınız?
Alakalı: https://t.co/HJh7z0Nr0T